Kuraklığın etkisiyle, Kırklareli’ndeki Karapınar, Su Uçtu, Balaban, Çağlayan ve Hamdibey şelaleleri kurudu. Karacadağ, Saklı ve Zindan Dere şelalelerinin ise su seviyesi azaldı.
OdaTV’de yer alan habere göre, Kırklareli Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde hidrolik ve su kaynakları alanında çalışmalar yürüten Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Utku Yılmaz, yaptığı açıklamada, iklim değişikliği ve insan faktörlerinin etkisiyle su kaynaklarının azaldığını söyledi, Trakya’nın eşsiz bir coğrafyada bulunduğunun altını çizen Yılmaz, Trakya ekonomisinin tarıma bağlı olduğu için su kaynaklarının biraz daha ön planda olduğunu vurguladı.
“Yeraltı su kaynakları da aşırı kullanıma bağlı olarak azalıyor”
Istranca Dağları’nın önemli su kaynaklarına sahip olduğunu dile getiren Yılmaz, bu kaynakların yağışların yetersiz olması ve kuraklık nedeniyle kuruma noktasına geldiğini belirtti.
Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
“Bölgemizdeki su kaynaklarında belirgin bir şekilde azalma var. Birçok göl kuruma noktasına geldi, barajlardaki su miktarları çok azaldı. Özellikle doğa harikası olan şelalelerde de durum aynı. Birçok şelalenin suyu kurudu, bazılarının ise su seviyesi azaldı. Şelaleler çok çeşitli biyolojik çeşitlilik içermekte. Burada çeşitli bitki türleri yaşamakta, çeşitli hayvanlar barınmakta.”
Yılmaz, şelalelerin kaynak ve yağmur sularıyla beslendiğini, bir şelalenin oluşmasının belki de binlerce yıl aldığını ifade etti, yeraltı su kaynaklarının da aşırı kullanıma bağlı olarak azalmaya başladığını söyledi.
Su kaynaklarının korunması için tasarruf çağrısında bulunan Yılmaz, “Su tasarrufuna öncelikle evimizden başlamalıyız. Su varken kıymetini bilmiyoruz, yokken değerini anlıyoruz. Halbuki suyun varken değerli olduğunu bilmeliyiz” dedi.
“Şelalelerin kuruması demek, ekosistemin de canlılığını kaybetmesi demek”
Kırklareli Doğa ve Koruma Derneği Başkanı Göksal Çidem ise iklim değişikliklerinin etkilerinin tarım başta olmak üzere her alanda hissedildiğini söyledi.
Çidem, tüm dünyada etkili olan iklim değişikliğinin son yıllarda Trakya’da da hissedildiğini anlatarak, özellikle yağışların azalması nedeniyle su kaynaklarının seviyesinin düştüğünü kaydetti.
Ormanların sadece odun deposu, madencilik veya enerji projeleri olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Çidem, “Orman aynı zamanda su tutar su rejimini düzenler, havamızı temizlerler. Ormanlarımız kesinlikle korunmalıdır” dedi.
Çidem, şunları kaydetti:
“Burada yaşayan binlerce, milyonlarca canlı var. Bu kuraklık onların hayatını da olumsuz yönde etkiliyor. Şelalelerin kuruması demek ekosistemin de canlılığını kaybetmesi demektir. Şelalelerin bulunduğu alanlarda özellikle yer altı suyu besleme alanlarının mutlaka ama mutlaka korunması gerekiyor.”